ilk adımlar 3

Sabah evden birlikte çıktık. İkimiz de mutluluktan uçuyorduk. Okula kadar elele yürüdük. Yol boyunca hep konuştu ve gece yaptıklarımızdan çok zevk aldığını ama çocuğa kalma ihtimalinden korktuğunu, öyle bir şey olursa kendini öldüreceğini söylüyordu. Abi, artık beni kimse almaz değil mi, diye sordu. Yine yüreğim burkulmuştu. İşi alaya almak istedim ve No, kısmetin mi çıktı, evlenmek mi istiyorsun, dedim. Elimi bırakıp, şımarıkça, Eşek… Ben onu demek istemedim, dedi. O bunlardan söz ederken aklıma parlak bir fikir geldi. Nihat adında ona sürekli asılan bir çocuk vardı. Bizim mahallede oturuyordu. Bir fırsatını bulup onunla sikişirse, gene de zor durumda kalırdı ama, çocuğa kalırsa ondan olduğunu iddia eder, en azından iki kardeşin sikişmiş olması durumunu saklamış olurduk. Tereddüt etmeden,Nihat seni seviyor mu, diye sordum. Şaşırmıştı. Niye sordun ki abi, dedi. Düşündüklerimi anlatmak zordu. Sana asılıyor da hep, dedim. Tam on ikiden vurmuştum. Hemen anlatmaya başladı. Çok asılıyor abi, okuldayken gözlerini benden hiç ayırmıyor. Belli olur diye ödüm kopuyor. Hem geçen gün ne yaptı biliyor musun? Hani annemlerle geldiğiniz müsamere vardı ya… Perdenin arkasında yanımda duruyordu. Tahsin öğretmen ordan ayrılıp içeri girince bana sarıldı. Sonra da memelerimi tuttu. Çok korktum hemen kaçtım ordan. Anlatırken heyecanlanmıştı. Vay hergele vay… Ama yakışıklı çocuk doğrusu değil mi, diye sordum.- Eh sayılır, ama çok büyük… Sakalları bile çıkmaya başlamış. O gün memelerimi sıkarken yüzünü de yüzüme sürdü. Öyle battı ki sakalları, dedi. Hemen lafı gediğine koymam gerekiyordu. Onunla sevişmek ister misin, dedim. Elimdeki elinin kasıldığını hissettim. Sesi titriyordu. Sen ne diyorsun abi ya, durduk yerde olur mu öyle şey. Hem de ya herkese söylerse, dedi. Tamamdı… Onunla sikişmeye itirazı yoktu ama, duyulmasından korkuyordu. Söyler mi kız, o da duyulmasından korkar. Eğer istiyorsan, sen hiç merak etme, dedim. şaşırmıştı. Yüzüme baktı, Peki abi, sen niye onunla sevişmemi istiyorsun ki, diye sordu. Kafamdakileri ona açıkça anlatmak daha doğru olur diye düşündüm. Okula yaklaşmıştık. Saatime baktım. Ders zilinin çalmasına daha yirmi dakika vardı. Hadi biraz dolaşalım da anlatayım, dedim. Okulun yanındaki küçük parka girip bir kanepeye oturduk. Kimsecikler yoktu. Hemen bacağımı bacağına dayadım. Merak içindeydi, Gözlerini gözlerime dikerek, Hadi anlatsana, dedi. Heyecan içindeydim ve sikim kalkmıştı. Onu Nihatla sikişirken görür gibiydim. Lafı biraz dolandırmak için, Canım dün gece sen demiyor muydun, herkes birbiriyle niye sevişmiyor, diye… Ben de onun için söyledim. Hem dün gece çocuğa kaldıysan, onun üzerine atarız. Sen de kurtulursun, ben de… Duyulunca da, ben istemedim, beni zorla yaptı dersin olur biter. Çocuğa kalmazsan da hiç kimse duymaz zaten, dedim. Korkudan mı, zevkten mi bilmiyorum ama, göz bebekleri titriyordu. Konuşunca sesinin de titrediğini fark ettim. Abi, çok akıllısın ama nasıl olacak ki bu iş, dedi. Plan kafamda hazırdı. Sen merak etme, ben ayarlarım. Cumartesi günü annemler vilayetteki hastaneye Veli Dayımı ziyarete gidecekler. Bizi nasıl olsa götürmezler.O gün ben Nihatı satranç oynamak için eve çağırırım, tamam mı, dedim. Abi ya benimle yapmak istemezse, dedi. Güldüm. Kızım sen deli misin? Oğlan zaten sana vurgun… Can atarak yapacak.Hem sen de onu ayartıp azdıracaksın. Hadi şimdi gidelim, o güne kadar her şeyi ayarlarız, dedim. Ayağa kalkınca eliyle önümü göstererek, Abi, yine kalkmış, belli oluyor dikkat et, dedi. Gerçekten pantolonumun önü iyice kabarmıştı. Elimi omuzuna atıp, Bu gece gene yapacak mıyız, diye sordum. Elimi sıkarak, Hııı, diye cevapladı. Garip bir rastlantı, okula girer girmez Nihatla burun burun geldik. Yüreğim hop etti. Kız kardeşime yiyecek gibi bakıyordu ama o, başını önüne eğmişti ve yüzü kıpkırmızı olmuştu. Cumartesi bize gelsene, satranç oynarız, dedim. Çok şaşırdı. Onunla birkaç kez satranç oynamıştık ama bizim eve ikinci ya da üçüncü defa gelecekti. O gün neler yaşayacağını bilse boynuma sarılır şapur şupur öperdi. Üçümüz de istemeye istemeye sınıflarımıza girdik. Gün bir türlü geçmek bilmiyordu. Derslerde hep gece yaşadıklarımı ve cumartesi yaşayacaklarımı düşünüyor ve heyecandan korkuya, korkudan heyecana koşuyordum. Ders aralarında ise hep kız kardeşimi izledim. Okul çıkışı eve yine elele tutuşarak yürüdük. Bir yandan da durmamacasına konuşuyorduk. Bir ara, Abi, Nihat beni yaparken sen evde olacak mısın, diye sordu. Doğrusu hiç düşünmemiştim. Olmamı ister misin, dedim. İsterim abi, yoksa korkarım, bana kötü bir şeyler yapmak isterse ya, onun için senin evde olman lazım. Hem abi, onunki de seninki kadar büyük müdür, diye sordu. Canım nerden bilebilirim, görmedim ki, dedim. Ama abi, o senden büyük olduğuna göre seninkinden daha büyük değil midir? Ya çok canımı yakarsa… Sikim gene kalkıverdi. Bak canım, artık senin deliğin açıldı. Fark etmez. Hem benimki de küçük sayılmaz yani. İçine alabildiğine göre merak etme, bir şey olmaz. Sen onu boş ver de, bu geceyi düşün. Sabaha kadar uyumak istemiyorum, var mısın, dedim. Kıkırdadı. Önümü göstererek, Seninki şimdiden kalkmış. Keşke evde kimse olmasa da gider gitmez başlasak, annem inşallah Sema Ablalara gitmiştir, dedi. Belli ki amı sulanmaya başlamıştı bile. Oran acıyor mu, diye sordum. Sabahleyin biraz acıyordu ama sonra geçti, şimdi de kaşınıyor, dedi. İçimden onun amını oracıkta avuçlamak geldi ama yapamadım. Eve girince onu kapının arkasında duvara dayayıp dudaklarından öpmeye çalıştım. Korkup uzaklaştı. Fısıltıyla, Napıyorsun, delirdin mi, annem kapının sesini duymuştur, dedi. Tam o sırada, annem, Çocuklar siz misiniz, diye seslendi. Hemen toparlanıp yukarı çıktık.Annem divana oturmuş dantel örüyordu. Ben arka odaya geçip, ertesi günkü ödevimi yapmaya başladım. Geceye kalmasını istemiyordum. Biraz sonra da babam geldi. Elinde gazeteye sarılı bir ufak rakı vardı. Çok yorulduğunu söyleyip, annemden peynir, zeytin, hıyar falan istedi. Arada bir böyle rakı alır, annemle birlikte içerlerdi. İçtikleri geceler çok neşeli olurlar, sonra da erkenden yatar ve sevişmeye başlarlardı. Belli ki bugün de öyle olacaktı. Saat on bire doğru, Haydi bakalım geç oldu… Herkes yatağına, dedi. Biz dünden razıydık. Arka odaya geçip yataklarımıza girdik. Kız kardeşim gene donunu çıkarıp yastığın altına koymuıtu. Tabii ben de… Kulak kabartınca içerden gelen sevişme sesleri duyuluyordu. Demek ki annem bizi kontrole en erken yarım saat sonra gelecekti. Kız kardeşime dönüp, Duyuyor musun, dedim. Fısıltıyla, Evet, başladılar işte, diye yanıtladı. Hemen ona uzanıp kendime doğru çektim. Kollarımın arasına giriverdi. Dudaklarından öpmeye başladım. Bir yandan da geceliğini sıyırıp, amına ulaştım. Islanmaya başlamıştı.Parmaklarımı amının dudaklarına daldırdım. Ateş gibi yanıyordu. Deliğini bulmaya çalışırken, elini sikime attı ve kendine doğru çekiştirmeye başladı.Hadi sok nolur, dedi ve bana iyice sokuldu. Çıplak bacaklarımız birbirine yapışmıştı. Elimi amından çekip kalçasına attım ve kendime çektim. Üstteki bacağını iyice yukarı kaldırdı, eliyle tuttuğu sikimi amının arasına getirdi ve dudaklarına sürtmeye başladı. Bu pozisyonda içine giremezdim. Kollarından tutup sırtüstü yatırdım. Bacaklarını iki yana açıverdi. Sikim kemik gibiydi. Ayak bileklerinden tutup bacaklarını yukarı kaldırdım. Amı tabak gibi önümdeydi. Sikimi tutup amının dudaklarında dolaştırmaya başladım. Altımda kıvranıyordu. Başını deliğinin ağzına dayayıp, Sokuyum mu, diye sordum. Gözleri kaymıştı. Nolur sok, hadi sok, diye yalvarıyor, bir yandan da amını sikime doğru itiyordu. Memelerini avuçlayıp sıktım. Çıldıracak gibiydi. Dudaklarına yumulup sikimi yavaşça ittirdim. O da amını itmişti. Sikimin başı fırt diye giriverdi ve ağzından ÒAaaahÓ diye bir ses çıktı.Kulağına eğilip, Acıdı mı, diye sordum. Olsun, iyice sok abi, dedi. Birden sonuna kadar kökledim. Çığlık atmamak için dudaklarını ısırıyordu. Bir süre öyle durdum. İçindeki sikim zonkluyordu ama önce onun hareketlenmesini bekliyordum. Sikimi saran amı sk aralıklarla kasılmaya başladı. Her an boşalabilirdim. Sikimi yavaşça dışarı çektim. Çılgınlar gibi boynuma sarılıp, Nolur çıkarma abi, diye yalvardı. Bir yandan da amını sikime doğru ittiriyordu. Kollarından tutup, içine iyice daldım ve gidip gelmeye başladım. Altımda kıvranıyor, Immmh, ımmmh, ımmmh, diye inliyor ve elleriyle sırtımı yırtıyordu. Kendimi kaybetmiştim. Eğilip memelerini yalamaya başladım. Başını arkaya attı, bembeyaz gerdanı ortaya çıktı. Bir yandan pompalamaya devam ediyor, bir yandan da dilime neresi gelirse yalıyordum. Kesik kesik bağırmaya başladı. Sonra vücudu zangır zangır titredi. Abi. abi..abi… diye diye boşalıyordu. Aynı anda ben de kendimi bırakıverdim. Sikim kasıldıkça döllerim volkan gibi fışkırıyordu. İliklerime kadar boşaldım ama sikim hâlâ dimdikti. Biraz sonra o da iyice yatıştı ve kendini yatağa bırakıverdi. Nefes nefeseydik. Sikimi çıkarmak istedim, amını iterek engel oldu. Abi çıkarma nolur, içimi iyice doldurdun, onlar şimdi yatağa akacak, dedi. Haklıydı. Yastığın altındaki donumu çıkarıp ona verdim, Çıkarırken altına tut da buna aksın, dedim. Donumu aldı ama söylediğimi yapmadı. Hem niye çıkarıyorsun ki, gene yapmayacak mıyız, dedi. Belli ki doymamıştı. Dışarıya kulak kabarttım. Bizimkilerin sesi kesilmişti ve annem her an içeri girebilirdi. Çabuk toparlan, babamlar da bitirdi, dedim. Elindeki donumu telaşla altına tuttu. Ben de sikimi yavaşça içinden çektim. Amından bir avuç döl akıverdi donun üzerine. Amını da iyice sildikten sonra donu bana verdi. Onu, dölden ıslanan yerini içeri getirip, tekrar yastığımın altına soktum. Aynı anda ikimiz de yataklarımıza girip yorganlarımızı başımıza kadar çektik. Abi, annem gidince senin koynuna giriyim mi, diye sordu. Sessizce, Gir, diye yanıtladım. Biraz sonra annem her geceki kontrolünü yapıp odasına çekilince o da koynuma giriverdi. O gece sabaha kadar dört defa daha sikiştik. İkinci sikişten sonra daha geç boşaldığım için kız kardeşimin yaşadığı orgazmın haddi hesabı yoktu. Horozlar öterken bitkin düşüp uyuduk.
Canli sikiş sohbeti yapmak için beni araya bilirsiniz. 00 353 515 737 08