yatakhane maceraları – 1

Turgay’ın bekaretimi nasıl bozduğunu daha önceki hikayemde anlatmıştım. Bekaretimi kaybettikten sonra, uzun süre ibne olurum korkusuyla hiçbir erkeğe fazla yüz vermedim. Ama bu ancak bir yıl sürdü. Yatılı okulun üçüncü yılında, bir gün yatakhanede bir alt sınıfta olan bülent’le yalnızdık. Bülent sarışın, çok parlak bir çocuktu. Bu yüzden ona kız bülent adını takmışlardı. Gülerek “bülent, sen gerçekten kız mısın?” diye takıldım. Bülent biraz bozuldu, ve tam bir erkek olduğunu göstermek için pijamasını indirip bana sikini gösterdi. Aman tanrım, ne güzellikti    o öyle! Bülent’in bir kız gibi biçimli, tüysüz ve enfes bacaklarının arasında, iri ve müthiş güzel bir yarak sallanıyordu! Tekrar    pijamasını çekince, “dur bi dakka, gerçek mi değil mi bir daha göreyim” diye gülerek takılmaya devam ettim, ama bir yandan da sesim şehvetle titremeye başlamıştı. Turgay’ın iri yarağı daracık götümü nasıl doldurduysa, bülent’in yarağı da aynı haşmetle doldurabilirdi. Ayrıca aradan    bir yıldan fazla bir zaman geçmiş, ben de orgazmın ne olduğunu yaşayarak öğrenmiştim. Otuzbir çekerken hep turgay’ın götüme büyük bir    ustalıkla kaydırdığı yarağını ve içime fışkırttığı menileri hayal ediyordum. Işte şimdi karşımda turgay’ınki kadar güzel bir yarak daha vardı. Ben bu düşüncelerin verdiği heyecanla kızarıp bozarırken bülent tahrik olmuş olmalıydı ki, birkaç kez ısrar edince pijamasını tekrar indirdiğinde, 20 santim    uzunluğunda, pembe renkte, başı iri ve iç gıcıklayıcı şekilde biçimli, kol gibi kalın yarağının dimdik olduğunu gördüm. O manzara karşısında, o güzeller güzeli yarağa dokunmak, onu okşamak, öpmek, yalamak ve içime almak için müthiş bir arzu duydum. Bu duygularımı utanarak    saklamaya çalıştıysam da, heyecandan titremeye başladım. Sikim taş gibi olmuştu, ve bülent’le oynaşmak istiyordum. Ben de pijamamı indirerek, zonklamakta olan 19 santimlik yarağımı gösterdim. şaşırdı ve “oooo, seninki de büyükmüş. Hem de biçimli ve güzel” dedi. “seninki kadar güzel değil ama” dedim. “eline alır mısın?” diye sorunca, çekindi ve istemediğini söyledi. “o zaman izin ver ben seninkini elime alayım” dedim, yine kabul etmedi. Yalvarmaya başladım. çok tahrik olmuştum. Bülent sonunda o güzel yarağını tutmama izin verdi. Dünyalar benim olmuştu. Yarağı    sımsıcak ve kaskatıydı. O da usulca yoklayarak benim yarağımı tutuca, şehvetle bülent’e sarıldım. “lütfen bacaklarımın arasına sok onu, çok istiyorum” dedim. Bülent biraz utanarak, kendisine kız bülent dedikleri için hiçbir .    erkekle oynaşmak istemediğini söyledi. Sonra iyiden iyiye adının çıkacağını söyleyerek    toparlandı. çok yalvardıysam da onu baştan çıkaramadım.Bülent’le bir daha yalnız kalmaya fırsat bulamadım, ve o günden sonra yarak delisi oldum. Her gece uyumadan önce onun yarağını gözümün önüne getiriyordum. Parlak ve pürüzsüz tenli, kocaman güzel yaraklı bülent’in beni altına alıp    kanırta kanırta siktiğini hayal ederek, zevkten titreye titreye otuzbir çekiyor, sarsıla sarsıla boşalıyordum. Bir gece yine zevk ateşiyle uyanarak bülent’in    güzel bacaklarını ve dimdik yarağını hayal etmeye ve otuzbir çekmeye başladım. Iki kişilik ranzada alttaki yataktaydım. üst yatakta yatan faruk    yatağın sarsıntısından uyandı, ve sessizce aşağı süzülerek yatağımın kenarına oturdu. “orhan ne oldu, uyuyamıyor musun?” diye sordu fısıltıyla. Yorganın altındaki sertliğimi saklamaya çalışarak, “kusura bakma seni uyandırdım” diye fısıldadım. Yine neden uyuyamadığımı sorunca, cesaretimi toplayıp otuzbir çekme ihtiyacında olduğum için    uyuyamadığımı söyledim. “ben yanına biraz uzanayım mı?” diye sordu. çok şaşırdım, ve zaten dimdik olan yarağımın verdiği heyecan iki katına çıktı.Biraz tereddütten sonra, onun sessiz ve uysal bir şekilde beklediğini görünce, “peki gel” diyerek yatağın gerisine doğru çekilip yorganı kaldırarak ona yer açtım. Faruk yanıma uzandı ve usulca bana sokularak dudaklarını dudaklarıma dayadı. Dudakları ateş gibiydi. Ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık, ve vücutlarımız birbirine kenetlendi. Faruk kısa boylu, sarışın bir .    çocuktu, ama kısa boyuna karşılık, karnıma bastırdığı yarağının benimki kadar haşmetli olduğunu hissettim. O da benim yarağımın temasından çok hoşlanmış olacak ki, pijamam zaten dizlerime kadar inik olduğundan, yorganın altından uzanıp açıktaki yarağımı eliyle sımsıkı kavradı. Geceyarısından sonra piyango çıkmıştı bana. Ben de zevkten titreyen elimle pijamasının içinden onun yarağına uzandım. Aman o da neydi öyle? Bülent’in yarağı gibi kalın ve pürüzsüz, baştan çıkarıcı bir yaraktı faruk’inki de. Kemik gibi sert ve kalın gövdesinin üzerindeki kocaman başı, o kaskatı duran anıtın üzerini süsleyen ipek gibi yumuşak bir şapkaydı sanki. Bir    süre birbirimizin sikini sıvazlayıp okşadıktan sonra, pijamalarımızı çıkarmayı teklif ettim. “ne yapmayı düşünüyorsun?” diye fısıldadı. “birbirimizin bacaklarının arasında gidip gelelim”    dedim. Ses çıkarmamaya dikkat ederek yavaşça soyunduk. Saat zaten geceyarısını çoktan geçtiği için, 15 kişilik koğuşta herkes derin uykudaydı. Faruk’la    sırayla yaraklarımızı birbirimizin bacaklarının arasına sokarak gidip gelmeye başladık. Yüzümüz birbirine dönük olarak önce yan yana, sonra birbirimizin üstüne çıkarak,    öpüşüp sevişerek, birbirimizin bacak arasını sikmeye başladık. Faruk da ben de az tüylü ve biçimli bacaklara sahiptik. Her ikimiz de    hem diğerinin birleştirdiği bacakların arasında gidip gelirken, hem de birbirimizin yuvarlak ve kız götü gibi pürüzsüz götlerimizi arkadan uzanarak okşayıp mıncıklarken müthiş zevk alıyorduk. Faruk’un üzerinde dudaklarını ateşli bir şekilde .    somururken,sımsıkı birleştirdiği bacaklarının arasındaki sikim, sanki bir kızın amında gibiydi. Ama zevkin doruğuna faruk üstüme çıkınca ulaştım. Sikini tükürükleyip iyice kayganlaştırarak bacaklarımın arasına sokup sokup çıkarmaya başladı. Zevkten kudurmuştum. Sanki ben bir kızdım, o da bacaklarımın arasına değil, amıma sokup çıkarıyordu yarağını. Benim zevkten titrediğimi görünce, elleriyle arkamdan uzanarak ucu .    götümün hizasını geçen yarağının başını parmaklarının ucuyla götümün deliğine doğru bastırmaya başladı. Bir yandan pompalıyor, bir yandan da o zor açıyla da olsa, yarağının ucunu deliğimden içeri sokmaya çalışıyordu. Bu zorlama ve ıslaklık, ikimizi de müthiş tahrik ediyordu. Gidip gelmeleri    hızlandı, ve bacaklarımı hafifçe aralayarak götümün deliğini tutturmak için uğraşmaya başladı. Ama yüzyüze olduğumuz bu pozisyonda götüme girebilmesi mümkün değildi. götümün deliği tükürükleri ve sikinin ucundan şıpır şıpır damlayan zevk suları ile sırılsıklam olmuştu. Benim sikim de iyice ıslanmış, faruk’un    karnı ve benim karnım arasında kaygan bir sandviç olmuştu. Faruk’un sikinin başı götümün tam da ağzındaydı, ve artık dayanacak halim kalmamıştı. Bu zorlamalara dayanamayıp sarsıla sarsıla boşalmaya başladım. Faruk da o anda menilerini götümün deliğinin tam üstüne fışkırtmaya başladı. Oluk oluk fışkıran şehvet suları, karınlarımızı ve götümün arasını sımsıcak ve kaygan bir zevk deryasına dönüştürdü. Uzun süre birbirimize sıkı sıkı sarılarak, o kayganlığın ve meni kokularının güzelliğini yudum yudum içimize .    sindirdik. O günden sonra, geceyarısından sonra herkes uykuya dalınca, faruk’la birbirimizin yataklarında sırayla buluşarak, çok ateşli geceler yaşamaya başladık. Devamını bir sonraki yazımda anlatacağım. Bu arada mesajlarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Gönderen: Argonotus

Beylikduzu escort
Beyoğlu escort
Büyükçekmece escort