Merhaba ben direk hikayeye gircem.bizim sağ alt çaprazımızda inci adında balık etli hafif tombul ve harika ayaklı bir bayan vardı.bir gün annemler hastaneye gitmişlerdi ve işleri uzun sürecekti ve inci teyzeleride genelde bizim tel.den ararlardı bende keşke yine inci teyzeyi arasalar diye hayal kuruyordum. o günde tvde piyanist vardı ve annemlerin gittiği 20-30 dk olmuşken birde telefon çaldı ve telefon inci teyzeyeydi bekleyin ben çağrıcam dedim ve tel kapandı. daha sonra olum bu fırsat kaçmaz dedim kendi kendime. inci teyzemi çağardım. kalbim kütküt atıyodu telefon kunuşması bittikten sonra inci teyzem annemlerin ne yaptığını ve nerede olduklarını sordu bende iyiler ve hastanede olduklarını söledim (acayip ama heyecandan). ve inci teyzeme dedimki sana bişi sorcam ama kimseye sölemiyeceğine yemin etcen dedim tam edeccekti kötü bişimi die sordu bende hayır diye cevap verdim ve yemin etti. bende karnıma basabilirmisin die sordu ve iyi hadi yat dedi ben ayaklarının altındaydım hayallerim gerçek oluyodu. bi anda kalbin çok hızlı atıyo dedi ve bende yooo diyip geçiştirmeye çalıştım ayakları gerçekten harikaydı ve ben artık gidiyim dedi ve hayallerim sona erdi…
Etiket: ayaklari
oruspu sevgilimin enfes ayaklari
Oruspu sevgilimin enfes ayakları Birkaç yıl önce Emel adlı ortalama güzellikte fakat olağanüstü seksi bir sevgilim vardı.Emel ile aynı bilgisayar kursuna gidiyorduk.Yaz mevsimiydi ve oruspu sevgilim açık saçık giyinmeyi seven bi kahpe olduğundan sınıftaki erkeklerin gözleri gönülleri bayram ediyordu. Birgün onunla kantinde otururken sınıfımızın en ciddi en karizmatik çocuğu Oğuz geldi ve yanımıza oturdu.Bisküvisini ve çayını sehpaya koydu ve bizle sohbete koyuldu.O arada Emel kursa yürüyerek geldiğini ve ayaklarının mahvolduğunu söyleyip ayaklarını pabuçlarından çıkarıp sehpaya uzattı.Ayaklarını öyle bi uzatmıştı ki parmakları Oğuz`un bisküvi poşetine ve çay bardağıne değiyordu. Bunun üzerine Oğuz haklı olarak benim oruspuyu azarladı ve ayaklarını çekmesini istedi.Emel ise `ne var ki bunda` dedi.Oğuz da `daha ne olsun o pis ayaklarını yediğim içtiğim şeylere sürüyorsun` dedi.Emel `ne yani benim ayaklarım pis mi` diyince Oğuz da `elbette, kokusundan burnum düştü, temiz olsa kokar mı?` dedi. Baktım olmayacak karşı tarafa geçtim ve ayaklarını benim dizlerime uzatmasını istedim.Emel de ayaklarını dizlerime uzatıp masaj yapmamı istedi.(bu arada hemen belirteyim o güne dek O`na ayak fetişisti olduğumu söylememiştim çünkü bundan utanıyordum).Neyse, oruspu sevgilimin o güzel ayaklarına dokunmak, kantinde herkesin içinde o biçimli nefis ayakları yoğurmak beni son derece azdırmıştı. Aynı gün kurs çıkışı daha fazla dayanamayıp O`na ileri derecede ayak fetişisti olduğumu söyledim.Hiç tepki vermedi hetta pis pis sırıttı.Bundan güç alarak O`nu eve davet ettim.Ailem yayladaydı ve ev müsaitti.Yarım saat sonra bizim evde odamdaydık.O`na hiç konuşmamasını söyledim.Ne yaparsam kabul edecekti. Daha önce de sevişmiştik ama utanıp ayak manyağı olduğumu söyleyemediğimden ayaklarıyla ilgili fantezilerimi gerçekleştirememeiştim.Neyse yatağıma oturdu.Pabuçlarını çıkarıp iyice kokladım pabuçlarının içini.Sonra sağ ayağını elime alıp uzun uzun kokladım. Ayağı hem yaz sıcağnın etkisiyle hem de ucuz ve kalitesiz pabuç giymesi sebebiyle çok kötü kokuyordu.O ağır, o kesif kokuyu içime çektikçe daha bir coşuyordum.Sonra ayağını iyice yüzüme gözüme sürdüm.Ayağının pis kokusu, teri, tuzu güzel yüzüme bulaşsın istiyordum çünkü pislikten aşırı derecede hoşlanıyordum seks yaparken. Derken ayağına önce küçük sonra şiddetli öpücüklerle saldırdım.Ayağının her noktasını öptüm, öptüm.Ve derken yalamaya başladım tabanını.Ayağın leziz tadı damağımda eriyordu.Sert dil darbeleriyle yaladıkça yaladım o muhteşem ayağı.Sonra ayak başparmağını ağzıma alıp emmeye, somurmaya başladım.O etli başparmağa doyamıyor, emdikçe emiyordum. Sonra diğer parmaklarını da emdim.Hatta parmak aralarını, topuğunu ve ayasını da emdim.Ve sonra da o enfes ayağı alabildiğim kadar ağzıma alıp dakikalarca emdim, somurdum, kemirdim hatta ısırdım.Aynı şeyleri diğer ayağına da yaptım.Daha sonra dayanamayıp sol ayağını siktim oruspunun.İnanılmaz bir haz ve şehvet patlaması yaşadım o gün. Daha başka zamanlarda da oruspu sevgilimin ayaklarıyla fanteziler yaptım ancak ilk seferkinin tadı bir başkaydı.
dershanedeki begumun ayaklari
Dershanedeki begümün ayaklari Gecen hikayemde takma ad kullanarak da olsa gercek bir hikaye yazmistim ancak simdi yazacaklarim hayalden öte değil. ( Kısmen
ayakları muhteşemdi!!!!!!!
Slm arkadaşlar ben medalord.size başımdan geçen güzel ve tamamı doğruya dayanan bi hikaye anlatıcam.ben 19 yaşımda 165 boyunda sarı saçlı biriyim.bursada öğrenci bi kız arkadaşım var ve ben 1 ay gibi bi süre çıkmamızın ardından bana bigün telefon açtı ve senin yanına gelmek istıyorum dedi.Bende bu haber karşısında hem sevindim hemde üzüldüm.Onunla sıcak saatler yaşayacaktım bu yüzden sevinçliydim ama bu olayı annemlere nası sölicemi bilemıyodum.Düşündüm ve annemlere çok sevdiğim ve evlenceğim kız bi kaç gün bizde kalcak dedim.Ailemin tepkisi önce nası olur falan gibilerinden oldu ama sonra kabul etti.Bebek gibi bi kızdı o yaa, ayakları zaten beni bitiriyodu ama bunun farkında değildi.Kız arkadaşım geldi ve önce annemlerle tanıştırdım.Ailem kızı çok beğenmişti ama kızın bilmıyodu sadece maceracı biri olduğunu.Ailem bişi yaparım diye öteki odada yatırıyodu kızı.Neyse ben kendi kendime bu ev nede olsa boşalcak bigün dedim.Çok geçmeden annem komşulara gitti.Tuanayıda (sevgilimi)götürmek istedi ama benim kıza bi kaş işaretim yetmişti . gitmemesi için.Annem gitti ve artık başbaşa kalmıştık.Çok heycanlıydım,onunla ilk defa ilişkiye gircektim çünkü.Yavaştan yanına gittim ve bilgisayar oynadğını gördüm.Ayaklarına bakıyodum siyah oje sürmüştü içim gidiyodu sevgili dostlar.Bu duruma daha fazla dayanamadım ayaklarını elime alıp okşamaya başladım.Kız bana `napıosun sen dedi ve bırak şimdi ayaklarımıda yanıma gel `dedi.Üzerime abandı ve dudakrıma yapıştı.Ben hemen ayaklarını yalamak istediğimi söledim.Tepkisi ilk önce `delimisin sen`oldu ama sonra bu duruma alıştı.Deli gibi yalıyodum ayaklarını 10 dk. gibi ayaklarını, parmaklarını emdim ve sonra kazma sapı gibi olmuş dalgama sürttüm.Kız kendini iyice salmıştı ikimizde soyunduk.Sonra o siyah ve bakımlı ayaklarıyla sikime gelgit yapmasını istemiştim.Kabul etti ve inanılmaz bi zevkti deli gibi bağırıyor ve inliyoduk ikimizde.35dk. ilişkiden sonra boşalmak için izin aldım ve ayaklarına boşaldım.Bu olay 2 hafta sürdü.(ev boş olduğu zamanlar)Daha sonra okuluna yani bursaya dönmesi gerekıyodu.Gönderdim onu bursaya ama o günden beri ne aradı nede sordu….Herşeye rağmen zevk dolu iki hafta gçirmiştik…Ayak delisiyim gerçekten bana ulaşmak isteyen kızlar varsa ayak fantazizi üzerine onların köpeği olabilirim.Hadi kızlar beni kırmayın….Her türlü fantaziye açığım……..Msnde beklıyorum kızlar ama sadece güsel ,seksi ve ojeli ayaklar…Gönderen: ayak delisi medalord
esra ablanin ayaklari
Esra Abla`nın Ayakları Ilkokul ve ortaokuldayken şubat tatillerinde dayıma giderdim. Gündüzleri evde dayımın kızı esra ablayla kalırdık. Esra abla benden 4 yaş büyüktü, çocukluğumuzdan beri hep oyun oynadığımız için çok yakındık. Yere oturup monopol oynardık. Karşıma eteğiyle otururdu. Oyuna kendini kaptırınca eteği yukarılara doğru sıyrılır beni deli ederdi. Benim baktığımı farkeder ama bişey söylemezdi. Bazen kendi pulunu ayağıyla ilerletirdi, biçimli ayakları ve açılan eteğiyle müthiş bir manzara oluşurdu. O büyük olduğu için genelde hep oyunda daha iyi durumda olurdu. Onun oteline geldiğimde çok para ödemem gerekirdi, o kadar param olmadığı için iflas durumuna gelirdim ama oyun bitmesin diye ona yalvarır ne istersen yaparım derdim. Bazen bana makyaj yapmak isterdi, bazen kendi elbiselerini giydirir öyle oynamamı isterdi. Ona yalvarmam hoşuna giderdi, oyunda kötü duruma düşünce başla bakalım yalvarmaya beni ikna edersen devam ederiz derdi. Birgün ben yine yalvarırken “ordan olmaz, ayaklarımın dibine eğil ve öyle yalvar” dedi. Ben ayaklarının önünde diz çöktüm, gözümün önünde bir çift çok güzel ayak duruyordu. Sonra ayaklarını öpmemi istedi. Ayağının üstüne bir öpücük kondurdum. O günlük kabul etti. Artık pişti, kıztavlası, her oyun yalvarma seansına dönüşüyordu. Ertesi gün ayaklarının altını öpeyim diye yalvarmaya başladım. Ayağının altını öptürmeye başladı… Yere yattım ve o her ayağının altını 10`ar kez öpmemi istedi. Tam başlamıştım kapı çaldı ve aynı apartmanda oturan arkadaşı burçak abla geldi. Onlar biraz konuştuktan sonra bana dönüp hadi yat yere dedi. Esra abla cezamı burçak ablaya anlattı ve çok güldüler, bense yerin dibine geçmiştim. Ama kızın da hoşuna gitti ve cezamı çekmem gerektiğini söyledi. Yere yattım, esra abla gelip ayağının altını öptürmeye başladı. İlk ayak bitince “cezanın kalanını burçak versin” dedi. Ben kabul etmedim ama burçak abla çorabını çıkarmıştı bile. Esra abla zorla beni onun oturduğu yere çekti, koltuğun altında kafamı onun ayaklarına bastırdı. Tamam bırak öpücem dedim. Kız ayağını uzattı ve öpmeye başladım ama esra abla “ayağının altını öpeceksin” diye araya girdi, baştan saymaya başladı. İşim bitince oyun oynayalım dediler. Onlar iki kardeş prenses oldular ben de uşakları sebastiyan. Esra ablamın elbiselerini giyip, takılar takıyorlardı. Sözde bir davete gideceklerdi ve hazırlanıyorlardı. Bana devamlı emir veriyorlardı. Uşak şu ojeyi ver, sebastiyan kırmızı çoraplarımı getir onları giymek istiyorum, kraliçenin (yengemin) topuklu ayakkabılarından getirip giydirmemi istiyorum gibi. Davete giderken ben arabacı oluyordum. Kanepeye 2 sandalye koyup araba yapıyordum. Kanepeye çıkmak için beni yere yatırıp üstüme basıp çıkıyorlardı. Dönüşte heşey tersine işliyordu. Benden ayakkabılarını, çoraplarını çıkarmamı istiyorlardı. Ayaklarını yıkadım… Oyunda gece olunca onlar yatağa yatıyordu ben yere. sabah uyanıp benden yüzlerini yıkamak için su istediler. Tabi ki sadece bununla kalmayıp ayaklarını da yıkamamı istediler. Banyodan getirdiğim boş leğende sözde ayaklarını yıkadım. Yengemin kurabiyeleriyle kahvaltılarını yaptılar ama benim yemem yasaktı. Bana az önce ayaklarını soktukları leğenin içine kırıntılarını atıyorlar, ayaklarıyla ezip öyle yediriyorlardı. Esra ablam çubuk krakerleri ayak parmaklarının arasında bana uzatıp ağzımla aldırıyordu. Sonraki gün sinemaya gideceklerdi. Burçak abla kapıya gelince esra ablam kapıyı açıp beni çağırdı, ben emekleyerek gelip ayaklarının dibinde ona hoşgeldin dedim. kız “bu hala böyle sürünüyor mu” dedi ve gülüştüler. Burçak abla hemen oyuna katılıp “çekil ayağımın altından” diyip ayağıyla itti beni. Esra abla zaten her bahaneyle üstüme basıyor, itip kakıyordu. kızınca bi çıpıda çorabını çıkarıp ayaklarını öpmemi emrediyordu. Odadan çoraplarını emekleyerek gidip, ağzımda getiriyordum. Bazen kendi çorabımı ağzımla çekiştirip çıkarmamı ve kendi ayağımı öpmemi istiyordu. Bunu yaparken çok zorlanıyordum, onlar da çok eğleniyorlardı. Sinemaya beni de götürmeleri için ikisinin de ayaklarını 20 kere öpmek zorunda kaldım ama yine de götürmediler. Rezil olursun diye tehdit etti… Akşama beni götürmediler diye yengeme şikayet eder gibi oldum, esra abla durumu toparlayıp beni odaya çekti ve ayaklarını öptüğümü erkeklere söylerim, rezil olursun diye tehdit etti. Bizim okulda üst sınıflarda okuyan bi çocuk vardı mahallede ona söylerim okulda da rezil olursun dedi. Tabi korkumdan bişey söyleyemedim. Sadece başkalarının ayaklarını öptürmemesini istedim, kabul etti. Artık o burçak ablaya gidiyordu ama bana makyaj yapmaya, kız gibi giydirmeye, ayaklarını öptürmeye tatilin ikinci haftası da devam etti. Sonraki sene artık ben kadınların ayaklarından gözünü alamayan, evde annesinin çoraplarını, elbiselerini, ayakkabılarını giyen biri olup çıkmıştım. Gözüm hep esra ablanın ayaklarındaydı ama artık büyüdüğüm için bu oyunlarımız saçmalaşmıştı. Bir daha hiç ayaklarına dokunamadım. Eskilerden hiç bahsetmiyordu. Ben lisedeyken karşımda ayaklarına oje sürerken konuyu açtım: eskiden nasıl oyun oynardık, ben sizin uşağınız olurdum dedim. Sadece “hııı” diye onayladı. Biraz daha zorladım:burçak ablanın ayakları ne çirkindi di mi? Senin ayakların o zamanlardan beri çok güzel dedim. “Evet, burçaklar afyon`a taşındı” diye konuyu değiştirdi. O günden beri çok istememe rağmen hiçbir kadının ayaklarını öpemedim…
deryanin ayaklari 1
Derya`nın Ayakları – 1 Derya 21 yaşında unutulmaz bir kadındı. Ben de karım da ondan 25 yaş büyük olmamıza rağmen, bize gerçekten yol göstermişti bu olağanüstü kadın. Derya`yla tanıştıktan sonra anlamıştık, ilerlemiş yaşımıza ve yaşadığımız bu kadar deneyime rağmen yine de ne kadar tecrübesiz olduğumuzu. Derya`nın “betterwoman” imzasıyla bu sitede yayınlanan hikayesini karıma okuttuğumda, “ben de biseksüelim ama şimdiye kadar bir kadın ayağını öyle emebileceğimi düşünmemiştim” demişti hemen. aslında ben de bunu bekleyemezdim karımdan. Her zamanki gibi karımın önünde yere çöküp ayağını elime alıp koklamaya başlayınca o kızı düşünmeye başladım birden bire. Kendi deyimiyle pek güzel bir kadın sayılmayacağını söyleyen bu kızın ayağının kokusu nasıldı acaba? Eşim fazla itiraz etmemişti Derya ile birlikte üçlü sevişmemize. kızla iş çıkısı bir akşamüstü buluşmuş ve eşim de ben de çok çekici bulmuştuk onu. Ayrılırken ertesi gün yatmak üzere evimize davet etmiştik Derya`yı. Hemen o gece çağıramamamızın nedeni, eşimin sevgilisi ile birlikte bir grup partisine katılacak olmasıydı. O gece bir yandan partide deli gibi sikişen eşimi hayal ediyor, diğer yandan da Derya`nın resimlerine bakıyor ve otuzbir çekiyordum. karım memelerine hayran olmuştu kızın. Ben ise vucudunun her noktasını emmek istiyordum onun. Ayak parmaklarının arasını yaladıktan sonra başparmağını ağzıma alıp, tırnak içini dilimin ucu ile temizlemek, topuklarının derisini yalaya yalaya yumuşatmak, götünün deliğini öptükten sonra içini emmek, koltukaltlarının kıllı derisini ağzıma alıp terini emmek istiyordum Derya`nın. Bacak arasını kokladım… Karım sabaha karşı gelip beni uyandırmadan yatmıştı. Uyanınca bir süre uyuyuşunu seyrettim karımın. Kalkarken bacakarasını kokladım. Belli ki iyi sikmişlerdi sevgili eşimi partide yine. Sonra kalktım ve kahvaltıyı hazırladım. Keyifli bir Cumartesi sabahıydı. Gazetemi alıp sofraya oturduktan biraz sonra eşim seffaf geceliğiyle mutfağa girdi. “Gel” diyerek elimi uzatmam üzerine yanıma geldi. Ne istediğimi bildiği için karnını yüzüme dayamakta gecikmedi. Amının açık ağzından ve kıllarının arasından yayılan o kesif koku ile kendimden geçecek gibi oldum bir anda. Dilimi kıllarında gezdirir gezdirmez dilimin üstü yapış yapış olmuştu. “Amma çok akıttırmışsın bu defa tatlım” dedim gülerek.”Ayhan diye bir çocuk vardı. Ahmet, yeter oğlum, biraz da başka karılara gitsene demesine rağmen sabaha kadar bana atladı çocuk” diye cevapladı beni karım. Önümdeki tabakları ileri itip karımı masaya bacakları açık olarak karşıma oturttum ve amını iyice yaladıktan sonra içini emmeye başladım. Biraz sonra karımın akıntısı ile birlikte içindeki pelteleşmiş meniler parça parça ağzıma gelmeye başlamıştı. Ama en çıldırtıcı yer yine götüydü eşimin. O deliğini sikilmekten genişlemiş ve kenarları yapış yapış hale gelmiş olarak emdiğimde boşalmam uzun süre almamıştır. karımın götünün bu hali tamamen benim eserimdi, çünkü ona götünden vermeyi öğreten erkeği ben bulmuş ve eve getirmiştim. Nihat iki gecede karıma o yeteneği kazandırmıştı. Zaten o sayede grup partilerinin en aranan kadınlarından biri olmuştu eşim. Derya akşam sekize doğru geldi evimize. Makyajı hafif ama etkiliydi. Pembe rujlu duaklarını hemen öpüp emmek geldi içimden kızı görür görmez. Giydiği askılı elbise vücuduna yapışıyor, güzel memelerini ve yuvarlak kalçalarını sarıyordu. Çorap giymemiş ama buna karşılık ayaklarını üstü açık ama önü ve topukları kapalı bir ayakkabı ile örtmüştü. Benim ayak zevkimden… Yemekte klasik içkimiz rakıyı tercih etmiştik üçümüz de. Çok rahat bir kızdı Derya. Kısa süre içinde konuşmalarımız cinselliğe kaymıştı bile. Benim ayak zevkimden, sevgilisi Ahmet`ten, gençlik yıllarındaki lezbiyen aşklarından söz eden karıma, Derya annesinin komşusu bir ke ile kadınla birbirlerinin ayaklarını yalayışlarını tüm ayrıntıları ile anlatıyordu. Yemeğin ortalarından itibaren sikim pantalonumun önünü zorlamaya başlamıştı artık. karımla Derya`nın da amlarının ıslanmış olduğunu tahmin edebiliyordum. Ama onların amları benim için o kadar da cazip değildi. Zaten bir süre sonra iki kadın bana sataşmaya başlamışlardı bile. karım, “benim dün gece sikilmiş ayaklarımı mı yoksa Derya`nın ayakkabısının içinde terden kokmuş ayaklarını mı kocacığım” diyerek gülüyordu. Derya ise karıma dönüp, “eşiniz benim ayaklarımı emsin daha iyi olur, çünkü sizinkileri ben yalamak istiyorum” diye cevap veriyordu. Masadan kalkıp oturma bölümüne geçtiğimizde eşimle Derya kanepede yan yana oturdular. Ben ise karşılarındaki koltuktaydım. Bakışlarım onların bacaklarına ve ayaklarına yönelmişti. Eşim yan dönmüş, Derya`nın saçlarını okşuyor ve kulağına onun ne kadar çekici bir kız olduğunu söylüyordu. Derya`nın ayakkabısını çıkardım… Elleri Derya`nın memelerinin üstünde dolaştı bir süre. kızın boynunu ve kulaklarının arkasını öperken ise karımın eli artık kızın karnından bacaklarına doğru iniyordu. Sonunda karım Derya`nın dudaklarını kendininkilerle birleştirdi ve kızın eteğini yukarı çekerek elini kızın donunun içine soktu. Karımın ayaklarından o anda aldığı zevki görebiliyordum. Ayak parmakları gerilip birbirinden ayrılıyordu. Ama Derya`nın ayaklarında hala daha ayakkabıları vardı. Bir anda kontrolsuz bir şekilde kadınların önüne gittim ve yere oturdum. karımın burnuma uzattığı ayak başparmağını öpüp ağzıma soktuktan sonra Derya`nın ayakkabısını çıkardım hemen. Evet olağanüstü güzeldi işte kızın ayakları. Özellikle kokusu dayanılacak gibi değildi. Ağzımda karımın ayağının başparmağı olduğu halde, Derya`nın ayağının parmaklarını burnuma dayamış, kızın kokusuyla kendimden geçiyordum adeta. Şu anda daha fazla devam edecek durumda değilim ne yazıkki, çünkü önce gidip karımın ayaklarını yalaya yalaya biraz boşalmam gerekiyor…
bernanin ayaklari
Berna`nın Ayakları Merhaba, ben 26 yaşında orta boylu esmer bir türk genciyim. Tamamı ile gerçek bir anımı paylaşacağım sizlerle. Ben içinde 12 adet ofisin bulunduğu bir iş merkezinde, ofislerden birinde ön muhasebe personeli olarak çalışmaktaydım. İlkokuldan bu yana zihinimi, beynimi ve hepsinden öte sikimi meşgul eden İnce çorap giyen kadın ayakları konusu hayatımın zirvesindeydi. Çalıştığımız ofiste berna adlı çok hoş bir bayan vardı. Çok seksi değildi, hem öyle çok fazla firikik falan da vermezdi. Dedim ya bu gerçek bir olay. Ama zaman zaman ince bilekli ayakları o uzun topuklu ayakkabısında iken, özellikle saat 16:00 ya yaklaştığında yani, mesai bitimine yaklaştığında sandalyesine uzanıp vücudunu sandalyeye, kafasını tavana verdiğinde, ayaklarının yarısını ayakkabısından çıkartıp sallayışı içimi öyle gıdıklardı ki çaktırmadan tuvalete gider hemen sikimi sabunlayıp otuz bir çekerdim. Bir cumartesi günü (cumartesi günleri 13:00 e kadar çalışmak üzere üç kişi nöbetçi kalır) berna ben ve bubu (burak) nöbetçiydik. Bubu erken gitti işi varmış. Berna ile ben kaldık. Şunu da belirteyim normalde ben berna`ya asla hiçbir şey belli etmem. Kendisini rahatsız falan da etmem. Sadece ayakları çok hoşuma gider o kadar. İşte o gün tam ortalığı toparlarken berna hafiften fenalaşır gibi oldu sonra da hemen bayıldı. Ben panik halinde idim. Hemen telefona sarıldım tam güvenliği arayacakken yerde duran berna`nın sıyrılmış eteğinin altındaki muhteşem bacakları ve en önemlisi 1-2 metre öteye fırlamış ayakları dikkatimi çekti. Ayağını aldım ve yüzüme yapıştırdım… Bir şeyler yapmalıydım. İlk kapıyı açtım ama ikinci kapıyı kapatıp arkasına koli koydum ki biri gelirse sesi duyacaktım. Yanıma kolonya aldım telsiz telefonu aldım. Her şey hazırdı. Yani berna aniden uyanırsa hemen kolonya sürecektim yüzüne ve telefonla da güvenliği arayacaktım. Sandalyeye oturttum ama kalbim güm güm çarpıyordu hem korkudan hem de heyecandan daha fazla dayanamayacaktım. Elimi vücudunda gezdirdim, yavaş yavaş aşağılara iniyordum. Hemen ayakkabısı çıkmış ayağını aldım ve yüzüme yapıştırdım o ne muhteşem kokuydu. Hem naylon çorabın kokusu hem de temiz ayaklarının salt kokusu sarhoş etmişti beni. Parmaklarından başladım yalamaya, ayak altını, topuğunu ince bileklerini bu arada topuğu o kadar pürüzsüzdü ki anlatamam. Her yerini yaladım sıra diğer ayağa gelmişti onu da çıkardım onu da yaladım. Ama acele etmeliydim her an uyanabilirdi. Böyle olmuyordu. Masaya yatırdım. Bacaklarını dışarıya çektim. Hayır hayır sikmedim dedim ya bu gerçek. Sikimi çıkarttım. O güzel ayaklarının içine kodum ve ayaklarını sikmeye başladım yağ gibi kayıyordu. Bu arada bacak arası açılınca fark ettim diğer tarafları az daha unutuyordum. Sonra düşündüm bu fırsat bir daha ele geçmezdi. Hemen işe koyuldum. Tüm bacaklarını çorabının üzerinden yaladım. Çoraplarını hafif sıyırıp göt deliğini, kalçalarını, amının dudaklarını ve içini de yaladım. Önü hafif açık bulüzünün düğmelerini çözüp tüm göğsünü, karnını, sırtını her yerini yaladım. Sonra yarım kalan ayak sikişine döndük. Benim ki patlamak üzereydi ki o anda patronun çiçek saksısını gördüm ve üzerine boşaldım. Sonra hızla bernamı giydirdim. Tam ayakkabılarını giydirirken gözlerini açtı… Ben hemen ayaklarına kolonyayı bastım bu arada telefonu açtım ama numaralara basmadan “hadisenize kardeşim nasıl güvenliksiniz kız bayıldı sizi bekliyorum falan diye bağırdım. Telefonu yerine koydum sonra yeni fark etmişim gibi “ah berna uyandın mı” falan dedim. O na askerde bayılanların ayaklarına kolonya dökülür diye bir yalan salladım o da yedi herhalde. Neyse kendine geldi. Hiçbir şeyden kuşkulanmadı. Pazartesi günü çiçekleri sularken çiçeğin üzerindeki kuru tabaka hariç
Berna’nın Ayakları
Merhaba, ben 26 yaşında orta boylu esmer bir türk genciyim. Tamamı ile gerçek bir anımı paylaşacağım sizlerle. Ben içinde 12 adet ofisin bulunduğu bir iş merkezinde, ofislerden birinde ön muhasebe personeli olarak çalışmaktaydım. İlkokuldan bu yana zihinimi, beynimi ve hepsinden öte sikimi meşgul eden İnce çorap giyen kadın ayakları konusu hayatımın zirvesindeydi.
Çalıştığımız ofiste berna adlı çok hoş bir bayan vardı. Çok seksi değildi, hem öyle çok fazla firikik falan da vermezdi. Dedim ya bu gerçek bir olay. Ama zaman zaman ince bilekli ayakları o uzun topuklu ayakkabısında iken, özellikle saat 16:00 ya yaklaştığında yani, mesai bitimine yaklaştığında sandalyesine uzanıp vücudunu sandalyeye, kafasını tavana verdiğinde, ayaklarının yarısını ayakkabısından çıkartıp sallayışı içimi öyle gıdıklardı ki çaktırmadan tuvalete gider hemen sikimi sabunlayıp otuz bir çekerdim.
Bir cumartesi günü (cumartesi günleri 13:00 e kadar çalışmak üzere üç kişi nöbetçi kalır) berna ben ve bubu (burak) nöbetçiydik. Bubu erken gitti işi varmış. Berna ile ben kaldık. Şunu da belirteyim normalde ben berna`ya asla hiçbir şey belli etmem. Kendisini rahatsız falan da etmem. Sadece ayakları çok hoşuma gider o kadar.
İşte o gün tam ortalığı toparlarken berna hafiften fenalaşır gibi oldu sonra da hemen bayıldı. Ben panik halinde idim. Hemen telefona sarıldım tam güvenliği arayacakken yerde duran berna`nın sıyrılmış eteğinin altındaki muhteşem bacakları ve en önemlisi 1-2 metre öteye fırlamış ayakları dikkatimi çekti.
Ayağını aldım ve yüzüme yapıştırdım…
Bir şeyler yapmalıydım. İlk kapıyı açtım ama ikinci kapıyı kapatıp arkasına koli koydum ki biri gelirse sesi duyacaktım. Yanıma kolonya aldım telsiz telefonu aldım. Her şey hazırdı. Yani berna aniden uyanırsa hemen kolonya sürecektim yüzüne ve telefonla da güvenliği arayacaktım. Sandalyeye oturttum ama kalbim güm güm çarpıyordu hem korkudan hem de heyecandan daha fazla dayanamayacaktım. Elimi vücudunda gezdirdim, yavaş yavaş aşağılara iniyordum.
Hemen ayakkabısı çıkmış ayağını aldım ve yüzüme yapıştırdım o ne muhteşem kokuydu. Hem naylon çorabın kokusu hem de temiz ayaklarının salt kokusu sarhoş etmişti beni. Parmaklarından başladım yalamaya, ayak altını, topuğunu ince bileklerini bu arada topuğu o kadar pürüzsüzdü ki anlatamam. Her yerini yaladım sıra diğer ayağa gelmişti onu da çıkardım onu da yaladım. Ama acele etmeliydim her an uyanabilirdi. Böyle olmuyordu. Masaya yatırdım. Bacaklarını dışarıya çektim. Hayır hayır sikmedim dedim ya bu gerçek. Sikimi çıkarttım. O güzel ayaklarının içine kodum ve ayaklarını sikmeye başladım yağ gibi kayıyordu.
Bu arada bacak arası açılınca fark ettim diğer tarafları az daha unutuyordum. Sonra düşündüm bu fırsat bir daha ele geçmezdi. Hemen işe koyuldum. Tüm bacaklarını çorabının üzerinden yaladım. Çoraplarını hafif sıyırıp göt deliğini, kalçalarını, amının dudaklarını ve içini de yaladım. Önü hafif açık bulüzünün düğmelerini çözüp tüm göğsünü, karnını, sırtını her yerini yaladım. Sonra yarım kalan ayak sikişine döndük. Benim ki patlamak üzereydi ki o anda patronun çiçek saksısını gördüm ve üzerine boşaldım. Sonra hızla bernamı giydirdim. Tam ayakkabılarını giydirirken gözlerini açtı…
Ben hemen ayaklarına kolonyayı bastım bu arada telefonu açtım ama numaralara basmadan “hadisenize kardeşim nasıl güvenliksiniz kız bayıldı sizi bekliyorum falan diye bağırdım. Telefonu yerine koydum sonra yeni fark etmişim gibi “ah berna uyandın mı” falan dedim. O na askerde bayılanların ayaklarına kolonya dökülür diye bir yalan salladım o da yedi herhalde. Neyse kendine geldi.
Hiçbir şeyden kuşkulanmadı. Pazartesi günü çiçekleri sularken çiçeğin üzerindeki kuru tabaka hariç
baldizimin ayaklari
Baldızımın Ayakları Merhaba…size baldızımla yasadıgım sikişme değil ama sikişmeden daha heyecanlı dakikaları anlatmak istiyorum baldizim evli ve 25 yasında bir kadındır. Bense 30 yasındayım . evlendigimden ve onunla tanıştıgımdan beri ondan hoşlanıyorum ve işin kötü tarafı onun bana karşı ilgili olması ..onun kalcaları , sexi dudakları ve en çok sevdigim şey ayaklarını seyretmem..ayaklarına çok özen gösteriyor sürekli kısa beyaz yada rengarenk çoraplar giyer.son günlerde benim onu seyrettigimi farketti ve artık bana kıyak yapmaya basladı.gecenlerde evlerine gittim bacanak evde yoktu ve karşıma öle oturdu . oda ne üstünde kilot yoktu . bana ölece tebessüm ediyor etegının altından ammını gösteriyordu . ama bunu bilmeden yapıyormuş gibi hareket ediyordu. bacanak nerde ? diye sordugumda işte dedi .o zaman .. dedim ve gözlerine bakarak yanına yaklaştım .önüne eğilip dudaklarına yamuldum ve elimi külotsuz olan ammının üzerine koydum. oda bana deli gibi karşılık verdi .elini sikime atıp okşamaya basladı.fermuarımı actım ve sikimi onun ağzına götürdüm.oda yüzünü cevirdi ve çocuklar okuldan gelmek üzere dedi. niyetimin onu sikmek oldugunu anlamıştı . kolayı var dedim pencerenin önüne sen otur ben işimi hallederim dedim. yani onun ammını yalamak istedigimi sölemek istedim.tamam dedi gülümseyerek .o pencerenin önündeyken ben onun ammını yaladım tabı o bir şey yokmuş gibi hareket ediyordu.zevk aldıgı belliydi ama. benimki iyice azdı . çıkarıp onun ayaklarının üstüne boşalttım .bıraz kızdı mızdı ama ondan büyük gün için yakında gün aldım .sikiş hikayesını söz burda yazıcam ama hikayem yayımlanırsa..bye
Canli sikiş sohbeti yapmak için beni araya bilirsiniz. 00 353 515 737 08