annemin hikayesi 2

Annemin Hikayesi 2 O geceden sonra gün doğmuş, herkes evin içinde yorgun bedenlerini uyandırmaya çalışıyordu. Erkekler annemi uyandırarak yıkanıp temizlenmesini sağladılar. Kahvaltıdan sonra annem eve gelirken giydiği elbisesini tekrar giydi ve şöför tarafından Beşiktaş’ta aldıkları noktada annemi bıraktılar. Annem yol kenarında alımlı alımlı yürürken – Ne güzel saatlerdi. Diye iç geçiriyordu. Bedeni hala aşk hoyratlığının etkisiyle ağrımaktaydı. da kaç tane aslı varsa hemen tıkla ve gör.` aslında yürümekte ve oturmakta biraz zorluk ta çekiyordu. – Her güzel şeyin bir bedeli var tabii. güzel bir seks partisinin bedelide bu olsa gerek diye düşünüyordu. O bu düşüncelerle yol kenarında dalgın dalgın yürür, aklı hala bir önceki gece yaşadıklarına da kaç tane özlem varsa hemen tıkla ve gör.` özlemle takılı kalırken sarı bir taksinin hemen arkasında durduğunu fark etmemişti. Tabii arabadan iki tane izbandut gibi adamın indiğini ve hızla kendisine doğru hamle ettiklerinide fark etmemişti. Adamlar arabadan indiler ve hışımla annemi iki yanından yakalayıp hızla arabanın arka koltuğuna adeta savurdular. – Ay,ay,ay, ne oluyor ?!!!!!! – Yahu ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz ? – Kimsiniz ? Ne yapıyorsunuz siz?!!!! Annem arabanın arka koltuğuna savrulduğunda elbisesinin derin dekoltesinden göğüsleri sanki fırlayacakmış gibi taşmışlardı. Derin yırtmacından da bembeyaz, pürüzsüz bacakları ihtişamla görünüyordu. Annem bir yandan toparlanmaya çalışıypr, bir yandan da neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. – Ne yapıyorsunuz siz, beni niye böyle zorluyorsunuz ? – Sus kadın, kapa çeneni de otur şurada!.. – Ne demek kapa çeneni ! Siz ne yapıyorsunuz böyle ha?!!! Ön koltukta oturan ve üç adam içinde en iri yarı olanı arkasına dönüp ağzından tükürükler saçarak ; – Seni kaçırıyoruz işte kaltak !… – Ne biçim konuşuyorsun sen serseri!… Gözlerinin önünde yıldızlar uçuşuyordu sanki… Tam bu anda yandaki adam şiddetli bir tokatı annemin tam suratının ortasına patlattı. Arabanın içi bir anda “şaaakk” diye inlemişti. Annemin adeta gözleri kararmıştı. Sersemlemişti. Gözlerinin önünde yıldızlar uçuyordu sanki. Sonra yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. Dudağının kenarından kan sızıyordu. Başını korkuyla koltuğa yasladı ve sessizleşti. Araba hızla Beykoz’a doğru yönelmişti. Yanında oturan adam annemin gözlerini bir bezle bağladı. Ormanlık bir patika yola girmişlerdi artık ve etrafta ev ya da benzeri hiçbir şey kalmamıştı artık. Sanki şehir dışına çıkmışlardı. Ama annem etrafını göremiyordu. Adamlar aralarında konuşuyorlardı. – Kaltak bir de soruyor ne oluyor diye. – Ne olacak seni dağa kaldırıyoruz işte. – Ama neden, ben size ne yaptım diye sordu annem. – Hiçbir şey yapmadın. Zaten sorun da bu ya yavrum. – O dergilere pozlar verirken iyiydi değil mi? – Şimdi bizim için bir şeyler yapma vaktin geldi. – Ne , ne yapacaksınız bana ? – Ne mi yapacağız ? Sanki üç adamda sözleşmişler gibi arabanın içini kahkalara boğdular. – Ne mi yapacağız sana ? – Sikeceğiz. Hem de evire çevire sikeceğiz seni orospu. – Sende büyük zevk alacaksın. – Hem zaten seninde istediğin bu değil miydi yavrum? – Bunu neden isteyeyim ki ? Saçmalık bu. Bırakın çabuk beni!.. – Niye mi isteyeceksin ? – Lan kaltak, dergilere amını götünü açarken derdin neydi peki? – Belli ki sıkıntın sağlam bir yarraktı. İşte bizdede üç tane var . – Sana istediğini vereceğiz yavrum merak etme. – Hayır, hayır ben böyle bir şey istemiyorum. Bırakın diyorum size!!!! – Kes be orospu karı. Kes artık !! – Bana bak pis fahişe seni öyle bir sikeceğim ki amını götünü bir edeceğim. Bu sırada araba bir orman evinin arkasına doğru dolandı ve garaja girerek durdu. Ön koltukta oturan iri yarı adam arabadan fırladı ve annemin yanındaki kapıyı açtı. Diğer adam da arabadan inmişti. Annemi kollarından çekerek arabadan dışarıya çıkarttılar. Gözlerini de açtılar. Üç adam annemi aralarına alarak garajın arkasındaki kapıyı açtılar ve merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladılar. Kısa bir süre sonra evin salonuna gelmişlerdi. Evin içinde pek fazla eşya yoktu. Salon ve mutfak bir aradaydı ve arka tarafa doğru uzanan koridorun üzerinde kapısı açık üç oda göze çarpıyordu. Ev tek katlıydı. Adamlar annemi salondaki tek kanepenin üzerine hışımla iterek oturdular. İri yarı olan adam anneme dönerek : – Evet sevimli fahişe şimdi indir bakalım şu fermuarı! Diye emretti. Bu sırada annemin burnunun dibine dikilmişti. Ama annem bunu reddetti. – Hayır. Asla yapmayacağım bunu. Anladın mı! Yapmayacağım işte!!.. Tam sözünü tamamlamıştı ki suratına bir kez daha ama bu kez ilkinden belki üç kez daha şiddetli bir tokat indi. Annem bir an içi kendinden geçmişti. Gözleri kararmış, hiçbir şey göremez hale gelmişti. Sanki ruhu bedenini terk etmişti. Hiçbir şey hissetmiyor, ama etrafında konuşulanları duyabiliyordu. Fakat hiç hareket edemiyordu. Adamların konuşmaları kulağına geliyor, karşı koymak istiyor, içi içini yiyor fakat sanki karanlık bir denizde yüzüyor, hayal alemine dalıp çıkıyor ve hiçbir şey yapamıyordu. – Haydi ağalar soyunun bakalım. Annem görmüyordu ama bir dakika içinde adamların üçü de çırıl çıplak soyunmuşlardı. İri adam konuşmaya devam ediyordu. -Evet beyler siz ikiniz tutun bakalım şu orospuyu havaya kaldırın. Bacaklarını da iki yana öyle bir ayırdılar ki… Adamlar annemi kollarının altından kucakladılar ve yere yatay bir konumda havaya kaldırdılar. Bacaklarını da iki yana doğru öyle bir ayırdılar ki sanki bacakları vücudundan koparıp almak istiyorlardı. Annem bir anda amında inanılmaz bir zorlanma ve acı hissetmeye başladı. Tüm vücudu uyuşmuştu. Bacakları karıncalanıyor, amından başlayıp vücudunun içine doğru sanki bir koz yayılıyordu. Nice zaman sonra annem etrafını görmeye ve gerçekleri algılamaya başlamıştı. Artık şuuru açılıyordu. Annemi yere yatırmışlardı. İki adam annemin çıplak vücuduna döllerini büyük bir iştahla fışkırtıyorlardı. Dolgun memelerinin ve boynunun neredeyse tamamı dölle kaplanmıştı. Bembeyaz ve yapış yapıştı. Amında ise o acı hala devam ediyordu. Sonunda adam amından çıktı. – Aman tanrım !!! diye hafif bir çığlık attı annem. Gözlerine inanamıyordu. Adamın siki belki dört beş santim çapındaydı. Boyuda 20 santimden uzundu. Annem böyle bir şeyi içine alabildiğine inanamıyordu. Amına bakmaya çalışıyordu ama yüzüne yağan döllerden göz çukurları, burnu, ağzı her yeri kaplanmıştı ve etrafını iyi göremiyordu. Daha sonra adamlardan biri annemin amına dudaklarıyla yumuldu. Annemi öyle bir yalıyordu ki annem imlemeye başlamıştı. -Iıımmmhhh!!!! Bir yandan da kendi kendine “zevk almamalısın”, “zevk almamalısın” diye adeta haykırıyordu. Ama klitorisi adeta dışarı fırlamış, inanılmaz derecede şişmişti. Adam adeta annemi zorla orgazma taşıyordu. Annemin titremeye başladığını fark edince yalamayı bıraktı. Bu sırada diğer adam yarrağını annemin aralık duran dudaklarının arasından ağzına taa gırtlağına kadar soktu. Annem bir ara boğulacak gibi olmuş, nefessiz kalmıştı. Sonra annem adamı emmeye ve yalamaya başladı. Boğazından garip hırıltılar çıkıyordu. – Iımmmggghhhhh!!!! Ohhhghhghghghııııhhhhhhmmmmmggggg!!!!! Ve bu arada yalamayı bırakan adam sikini annemin amına hışımla soktu. Bunca azgın üç erkeğin arasında olmak ve bu şekilde sikilmek annemide heyecanlandırmıştı. Bir anda zaten şişmiş olan klitorisi adamın sikini sarıverdi. Adam adeta sikini oynatmakta zorlanıyordu. Birden annemin üstüne şiddetle çullandı ve sikini annemin ıslanmış amında hızla hareket ettirmeye başladı. Annem bir yandan ağzındaki siki emiyor bir yandan da amında gidip gelen sikle boğuşuyordu. Artık annemde bu olup bitenden zevk almaya başlamıştı ama bunu belli etmemek için kendini kasıyordu. Annemi siken adam birden ellerini iri ve pembe memeleri üzerinde dolaştırmaya başladı. Memeleri avuçluyor, sıkıyor, başlarını parmaklarının arasında sıkıştırıyordu. Bütün bu olanlar annemi daha da heyecanlandırıyordu. Sonunda adam annemin amına boşaldı. Sıcak döllerin içine doğru yavaş yavaş aktığını hisseden annem kendini tutuyor boşalmamaya, orgazm olmamaya çalışıyordu. Tam bu sırada ağzındaki sik de patladı ve bir anda tüm ağzına ve boğazına sıcak döller doldu. O da bunları yutmaktan başka bir yol bulamadı. Ağzına boşalan adam da annemi amından bir kez sikti ve ardından onu alıp içerdeki odalardan birisine götürdüler. Oda da bir karyola vardı. Annemi o karyolaya yatırdılar ve ellerini ve ayaklarını iki yana ayırarak yatağa bağladılar. – İyi oldu bu. – Evet bence de. Böyle olunca canı sıkılan gelir siker gider. Annemin artık sesi çıkmıyordu. Sanki olan bitenleri kabullenmeye başlamıştı. Bu yüzden de uysallaşmıştı. Tüm gün birkaç kez adamlar gelip annemi sikip gittiler. Yatak ve annemin her yeri kurumuş döllerle kaplanmıştı. Oda çok kötü kokmaya başlamıştı. Çünkü annem yataktan kalkamadığı için yatağa işemekteydi. Zaten her işemesinde de amından bir miktar da döl akıyordu. Her yer batmıştı. Artık akşam olmuştu. Adamlar annemi gün boyu sikmekten yorulmuşlar salonda oturmuşlardı. Aralarında konuşuyorlardı. Annemde konuşulanları duyabiliyordu. – Lan oğlum biz bu karıyı aldık getirdik de sonra ne yapıcağız bunu ? – Sana ne ulan sonrasından. Sen şimdiye bak. Canın çektiği zaman git sik. Fıstık gibi orospu bulmuşuz işte biraz keyfini çıkar pezevenk. – Kes tantanayı ulan davar. Herif haklı. Ne yapacağız biz bu karıyı. Öldürecek miyiz ? – Yoo, asla olmaz. Tecavüz ediyoruz zaten bir de cinayet olmaz. – Eee ne yapacağız o zaman ? – Bellimi olur lan, bakarsın karı bizi sever aramızda kalır. – Ne yani üçümüzün birden kadını mı olur diyorsun ? – Evet aynen öyle diyorum. – Hadi be sende. Hangi kadın bunu kabul eder ?!! – Yahu niye öyle diyorsun ? Bizdeki gibi yarağı başka nerde bulacak ki. İstediği taş gibi, kol gibi yaraktı buldu işte. Daha ne yani ? Annem yattığı yerde yorgunluktan kıpırdayamıyordu. Aklı son derece karışıktı. Evden ayrılalı üç olmuştu ama özellikle bu son gün ona birkaç yıl gibi gelmişti. Sarhoş gibiydi. Başı ağrıyor, zaman zaman gözleri kararıyordu. Kulaklarındaysa sürekli bir uğuldama vardı. Bazen hafifçe kendinden geçiyor ama sonra birden irkilerek ayılıyordu. Sürekli olarak “bana ne yapacaklar”, “ben ne yapacağım”, “evimi yeniden görebilecek miyim”, “çocuklarım, çocuklarımı özledim” diye düşünüyordu. Arada sırada ağlamak istiyor fakat sanki tüm duygularını yitirmiş gibi ağlayamıyordu. Bu düşünceler içindeyken birden göz kapakları karşı konulmaz derecede ağırlaştı ve hafifçe kapandı…… Hastaneleri tek tek araştırdık… Tüm bunlar olurken biz de evden çıkalı üç gün olmuş, ama ne telefon etmiş ne de eve gelmiş olan annemi iyice merak etmeye başlamıştık. Önce hastaneleri tek tek araştırdık ama hiç birisinde kaydına rastlamadık. Sonra ben apartmandaki annemin daha önce birlikte olduğu komşularımıza gittim. Onlarda da yoktu. En son çare olarak bir dedektif bulmak zorunda kalmıştık. Durumu anlatmakta zordu. Ne diyecektik ki yani. “annem seks partisine katılmak için üç gün önce evden çıktı bir daha gelmedi”. Her halde dedektif te “oğlum annen orospu olmuştur. Ben önce bir kerhaneye uğrayıp bakayım” der. Bu sırada bir özel güvenlik şirketi ile tanışma fırsatımız oldu ve işi onlara verdik. Annemin kaybolduğunu söyledik. En son Beşiktaş’a gittiğini anlattık. Ama niçin gittiğini söylemedik. Onlar araştırmalarına başlamışlardı. Dağ evinde sabah olmuştu. Adamların içinde en iri yarı olanı annemin yattığı odaya geldi. Odayı sanki bok götürüyordu. Annem amının kasları iyice gevşediğinden çişini tutamamış gece birkaç kez daha işemişti. Hatta sabahta dayanamamış ve yattığı yere sıçmıştı. Belinden aşağısı, özellikle götü ve amı, birazda bacakları bokla kaplanmıştı. Adam annemin el ve ayaklarındaki bağları çözdü ve onu kolundan tutarak yataktan kaldırdı. – Gene nereye götürüyorsun beni ? Yine mi sikeceksiniz ? – Bari bırakında biraz dinleneyim. Artık bacaklarımı kapatamıyorum. Çişimi bile tutamıyorum. Baksana şu halime. Allah sizin belanızı versin. Orospu çocukları. Annem bunları söylerken gözlerinden yaşlar süzülüyor bir yandan da hıçkırıyordu. Adam hiç konuşmadan annemi doğruca banyoya götürdü, küvete soktu. Annem gözlerine inanamıyordu. O ayı gibi adam, onu ilk siken o hayvan şimdi insafa gelmiş annemi yıkayıp temizlemekteydi. Hem de hiç taciz etmeden. Sadece yıkıyordu. – Senin adın ne ? – Daha ancak mı aklına geldi be adam ? Sevtap. – Bende Necmettin. – Adın hariç her şeyini biliyorum zaten Necmettin. – Ben de seni öğrendim Sevtap. Gerçi hiç te güzel olmayan bir tarzımız oldu ama. – Neden Necmettin ? Neden beni kaçırıp burada tecavüz ediyorsunuz ? – Senin yüzünden Sevtap. O pozların bizi adeta çıldırttı. Birde o pozların nasıl çekildiğini anlatmışsın dergiye. Oğlunla filan. – Eeee ? – Bizde dayanamadık ve sana sahip olmak istedik. – Ama siz bana sahip olmadınız ki. Beni çaldınız. Üstelik çaldığınız şeye fena halde zararda verdiniz. – Biz öyle düşünmemiştik Sevtap Necmettin annemi banyodan çıkarttı. Kuruladı. Evde bulunan pazen bir elbiseyi üzerine giydirdi. Odadaki yatağıda dışarıya attı. Ardından içeriye girdiğinde annem mutfakta sofra hazırlıyordu. – Dün bütün gün hiçbir şey yemedim. Açlıktan ölüyorum. – Bende eşlik edebilir miyim ? – Buyur Necmettin. Benim tüm vücuduma sahip olduktan sonra kahvaltıda eşlik etmişsin beni pek rahatsız etmez. İkiside karşılıklı sofraya oturdular. Kahvaltı ederken bir yandan da sohbet ediyorlardı. – Eee Necmettin, kimsin sen ? Ne iş yaparsın ? – Ben market sahibiyim. Ümraniye’de marketim var. – Evli misin ? – Evet evliyim. İki de oğlum var. – Peki ne diye beni kaçırıp burada becerdiniz ? – azgınlık bizimkisi. İçerdekilerde benim arkadaşlarımdır. Üçümüz de aynı yerde oturuyoruz. komşuyuz birbirimize. Senin pozlarını gördüğümüz dergi bizi epey etkilemişti. Oturup pln yaptık ve sonunda seni bulup kaçırdık. Ve hala da plana uygun hareket ediyoruz. – Marifet mi yani bu yaptığınız ? Beni kaçırdınız, tecavüz ettiniz ve sanırım bir süre daha edeceksiniz. – Ötekileri bilmiyorum ama Sevtap sen beni çok heyecanlandırıyorsun. Tam bu sırada Necmettin elini uzatarak annemin elini tuttu. Ve dudaklarını yaklaştırarak eline bir öpücük kondurdu. Annem afallamıştı. “Ne oluyor yahu” diye düşünmeye başladı. Bir süre ikisi karşılıklı bakıştılar ve sonra annem de ellerini Necmettin’in yüzüne doğru uzatarak yanağını okşadı. Necmettin annemin elini bir kez daha tutarak bu kez avucuna sıcak bir öpücük kondurdu. Bu öpücükle annemin içinde bir şeyler kımıldamıştı. Necmettin’den anneme doğru yayılan bir sıcaklık vardı ve annem bu sıcaklığın içine dolmakta olduğunu hissediyordu. “Yoksa ben bu adama aşık mı oluyorum ?” “ Ama, yok canım artık o kadar da değil. Hem beni kaçır bu ayılarla beraber tecavüz et. Sonra kalkıp ben o na aşık olayım. Yok yok sanmam.” “ Yine de bu duygular bana hiç yabancı değil ama…..” Annem bunları düşünürken Necmettin annemin dudaklarına doğru hafifçe uzandı ve sıcak ama sevgi dolu bir öpücük kondurdu. Annemi ateş basmıştı. Elleri ve vücüdu heyecandan titremekteydi. Terlemeye başlamıştı. O da Necmettin’e yönelerek bu kez uzun ve heyecanlı bir öpücük verdi ona. “ İnanamıyorum bu yaptıklarıma. Bu adam , evet bu adam daha dün gece bana tecavüz ediyordu ama ben şimdi ne yapıyorum ? Ona aşık oluyorum. Onu erkeğim yapıyorum. Aman tanrım, bende çıldırdım herhalde artık.” Annem buları düşünürken gözlerinden iki da kaç tane damla varsa hemen tıkla ve gör.` damla yaş sessizce ama sanki yüzünü yakarak aktı. Necmettin elini yavaşça uzatarak annemin göz yaşlarını sildi. – Oooo, çifte kumrular günaydın. Bu ne muhabbet böyle bakalım. – Günaydın Rafet. Dedi Necmettin. Rafet’in ardından diğer adam da içeriye girdi. – Günaydın ağalar. Bu gün kahvaltı da ne var. Yoksa karımı yiyeceğiz ha ? Adamlar keyifle geçip masaya oturdular. – Hadi bakalım kaltak bize kahvaltı getir de karnımızı doyuralım. – Aç kalmamamız lazım değil mi? Yoksa seni nasıl sikeriz sonra ha ? – Bizi beslemezsen istediğin yarrağa doyamazsın ki. Bu sırada Necmettin devreye girerek; – Doğru konuşun ulan hayvanlar. – Bundan sonra bu kadına dokunursanız gebertirim ikinizide. – Ne diyorsun lan sen. Sapıttın herhalde. – Saçmalama Necmettin. Biz bu karıyı niye kaçırdık getirdik buraya ? Sikmeye getirdik. Sikmeyeceksek ne yapıyoruz burada , salak mısın sen ? – Kesin dedim. Bu kadın bundan sora benim kadınım dokunursanız da kaç tane oya varsa hemen tıkla ve gör.` oyarım sizi şerefsizim. Adamlar adeta donup kalmışlardı. Ama yapacak bir şey kalmamıştı artık. Sessizce kahvaltılarını yaptılar ve ardından bahçeye çıkıp yakmak için odun kesmeye başladılar. Birisi de bahçeyi düzenlemekteydi. Bu sırada annem de bulaşıkları yıkayıp yatak odasına geçmişti. Oda da Necmettin annemi bekliyordu. Annem adama heyecanla bakıyordu… Annem kapıdan girdi ve arkasından kapıyı kapatarak Necmettin’in yanına kadar geldi. İkisi göz göze geldiler. Annem adama heyecanla bakıyordu. İkisinin de nefes alışları sıklaşmıştı. Annemin kalbi hızla çarpıyor, vücudu giderek ısınıyordu. Dudakları kurumuştu. Sonra annem birden Necmettin önünde eğildi ve ellerini onun pantolonunun fermuarına doğru götürdü. “ Tanrım neler yapıyorum ben böyle !” “ Sanırım artık bende sapıklaştım. Bu tecavüzcümle artık isteyerek beraber oluyorum. İnanamıyorum buna” Annem böyle düşünürken sanki büyülenmiş gibi ellerini kantrol edemiyordu. Adamın fermuarını açmış o koca siki dışarıya çıkartmıştı. Daha dün gece sabaha kadar amına defalarca girip çıkan o siki ilk defa bu kadar net görüyordu. Kara renkli, damardan geçilmeyen oldukça uzun ve avucunu dolduracak kadar iri bir sikti. Dibi simsiyah kıllarla kaplıydı. Kocaman mor bir başı vardı. Ucundaki yarık bile oldukça uzun ve genişti. Altından iki koca torba şeklinde taşaklar sarkıyordu. Onlarda kıllarla kaplıydı ve sik bol miktarda sidik ve döl kokuyordu. Kıllar dün geceden beri yıkanmadığından döllerden yapışmış, sertleşmişti. Dimdik anneme doğru kalkmıştı ve ucu hafifçe yukarı doğru kıvrılmıştı. Annem siki avuçladı. İlk defa eline alıyordu bu siki. Daha önce sürekli ağzına ve amına sokmuşlardı ama eline vermemişlerdi. heyecanlandı. Siki avuçladığında elleri terlemişti ve titremekteydi. zonguldak escort Necmettinle göz göze geldi. İkisininde gözleri çakmak çakmak olmuştu. Daha fazla dayanamadı o koca siki ağzına almak için iyice yaklaştı. Ağzını kocaman açtı. Ve siki yavaşça ağzına soktu. O kadar büyüktü ki sikin başı annemin gırtlağına dayanmış, tüm ağzını doldurmuş ama hala bir kısmı dışarıda kalmıştı. Annem siki emmeye başladı. Bu sırada adam annemin saçlarından tutarak onu sikine doğru bastırıyordu. Annemin ağzı tümüyle dolu olduğundan zorlukla nefes alıyordu. – Immmmmhhhhhhhh, ııııımmmmmmmmm,hhhhhhhhhhhhssssssss – Ooooohhhhh, evet, evet işte böyle , işte böyle yala. Necmettin’in siki titremeye başlamıştı. Dizleri vücudunu zor taşıyordu ve vücudu kasılıp gevşemeye başlamıştı. Nefesi sıklaştı, tüm vücudu terliyordu. Artık boşalmak üzereydi ve son bir kez annemin başını sikine bastırdı ardından annemin ağzına olanca döllerini boşaltmaya başladı. Döller annemin ağzına fışkırıyor, damaklarına çarpıp boğazından aşağıya doğru akıyordu. Annem tüm dölleri yuttu ve ardından Necmettin’in iki kocaman torba halindeki taşaklarını ağzına aldı. Necmettin’in az önce inen siki şimdi yeniden kalkmaya başlamıştı. – Sevtap, sen muhteşem bir kadınsın. – Biliyorum aşkım, biliyorum. – Haydi bakalım erkeğim, sıra sende boşalt beni. Necmettin annemi yatağın üzerine uzattı ve üstünü tümüyle çıkardı. Annemde Necmettin’de çırıl çıplak kalmışlardı. Necmettin annemin dudaklarına yöneldi. Koyu kırmızı ve dolgun dudakları bir gece önce ısırılmaktan hırpalanmıştı. Ama Necmettin’in dudakları dudaklarına deyince annem birden ürperdi. Dudaklarını Necmettin’in dudaklarına yapıştırmak ve saatlerce nefes olmadan onu öpmek istiyordu. Adamın dudaklarına bir vantuz gibi yapıştı. Dilleri birbirleriyle buluştu. Tükürükleri birbirlerinin ağzının içine akıyordu. Nefeslerinin birbirlerinin ağzına dolması ikisinide azdırmıştı. Ardından Necmettin annemin memelerine yöneldi. Isırılıp, mıncıklanmaktan bir kısmı morarmış, bazı yerleri çizilmiş memeler her şeye rağmen muhteşemdi. İri memelerin üzerinde kırmızı mavi damarlar belirginleşmişti. Meme başları dimdik olmuş ve sertleşmişti. Necmettin annemin bir memesini emmeye, öpmeye ve yalamaya başladı. Bu arada diğer memeyide avucunun içine almış sıkıp okşuyordu. Annem giderek daha fazla heyecanlanıyor, sürekli kıvranıp inliyor, bacaklarını, belini sürekli hareket ettiriyordu. Sonunda Necmettin annemin amına ulaştı. İki bacağını yanlara doğru ayırdı ve arasına başını soktu. Annemin amı inanılmaz derecede ıslanmış, parlıyordu. Klitorisi kıpkırmızı dışarıya doğru sarkmış, iyice şişmişti. Adam elini ama doğru azattı. Bir parmağını hafifçe içeriye soktu. Annemin amı sırılsıklamdı ve fırın gibi yanıyordu. Adam önce klitorisi öpmeye başladı. Ardından onu ağzına alarak emmeye ve yalamaya girişti. Annem artık tümüyle kontrolden çıkmıştı. – Aaaaahhhhhh, ıııııımmmmmmmmmmmmmmhhhhhhhhhhıııııımmhhh !!!!!!!!!!!!!!! – OOOOooooooooooooohhhhhhhhhhhhhh !!!!!!!!!!!! – Aaaaaahhhhh, oooooooohhhhhhh, aaaayyyyyhhhhhyyhyh !!!!!!!!!!!!!!!! – Sik, sik artık beni.!!!!!….. – Yalvarırım sik beni !!!!!….. – Ne olur, ne olur durma sik, sik beniiiiiii!!!!!!….. Adam sonunda sikini annemin amının önüne getirdi ve sikinin başını amın dudaklarına sürtmeye başladı. Annem inliyor, kıvranıyordu. Ardından adam sikiyle annemin amına vurmaya başladı. Birkaç kez vurduktan sonra sikini annemin amından içeriye geçirdi. Am o kadar ıslaktı ve o kadar çok sikilmişti ki bu koskoca yarrağı kolaylıkla içine alabildi. Adam hızla annemin amında gidip gelmeye başladı. Bacaklarını ayak bileklerinden tutup havaya kaldırmıştı ve beliyle sikini annemin amına sokup pompalıyordu. Annemin amının duvarları adamın sikini sarmış adeta bırakmamak için çaba sarfediyordu. Am ataş gibi sıcaktı. Bir süre sonra adam titremeye ve kasılmaya başladı. Annemde dudaklarını ısırıyor ,inliyor, kıpır kıpır kıvranıyordu. Bacaklarını adamın beline dolayıp sarılmak istiyor fakat adam buna izin vermeyip pompalamaya devam ediyordu. Sonunda adam şiddetle bağırarak annemin amına boşaldı ve çıktı. Annemin amından dışarıya kadınlık suları, döller ve ter akıyordu. Ardından adam annemi yüz üstü çevirdi ve domalttı. – Sevtap seni bir de götünden sikmek istiyorum. – Acıtma ama aşkım. Sikin çok büyük. – Merak etme acımayacak. Adam annemin göt deliğine anımdan akan suları ve dölleri adeta sıvadı. Parmağıyla göt deliğinden içeriye de biraz bu sıvıları soktu. Ardından annemi kalçasının iki yanından sıkıca kavradı ve yavaşça sikini annemin göt deliğine dayadı. Delik sike alışık olmasına rağmen kolayca geçit vermiyordu. Adam zorla sikinin kocaman başını delikten içeriye soktu. Bu sırada annem bağırıyordu. Sanki götüne bir ateş sokuyorlardı. Tüm yücudu yırtılıyor gibi hissediyordu. Ardından adam hınçla siki köküne kadar deliğe soktu. Annem korkunç bir çığlık atmıştı. Gözleri kararmakta, başı zonklamaktaydı. götündeki şeyi hemen çıkarıp atmak istiyordu. Kaskatı kesilmişti. Gözlerinden yaşlar fışkırmakta, acıdan hıçkırarak ağlamaktaydı. – Tamam yavrum sakin ol. – Bu acın şimdi geçecek. Sakin ol yeter. Ardından adam annemin götünü tokatlamaya başladı son derece sert tokatlardan annemin götü kıpkırmızı olmuştu ama gerçekten de yumuşamıştı. Artık sik içerde hareket edebiliyordu. Adam sikini ileri geri yavaşça pompalamaya başladı. Annemde ona uymaya başladı. Kıçını tatlı tatlı sağa sola sallıyordu. Artık zevk alıyordu. Ama acı hala vardı. Adam sonunda gevşeyen götte rahatça pompalıyordu. Annem bir yandan zevk iniltileri çıkarıyor, bir yandan da gözünden yaşlar akıtarak sikilmenin keyfini yaşıyordu. Sonunda adam annemin götüne olanca döllerine boşalttı. Ve delikten çıktı. İkiside yatağa adeta serildiler. Annem başını adamın göğsüne koydu ve tatlı bir uykuya daldılar. Bahçede çalışan diğer iki adam aralarında konuşuyorlardı. – Necmettin’le konuşmak lazım oğlum. Ne demek yani bu artık benim kadınım. Dokunmayın ona. – Doğru söylüyorsun. O bizimde kadınımız. – Tabii ya. Biz onu Necmettin için kaçırmadık ki. Üçümüzde sikecektik. – Ama beyim bir deliğin kölesi oldu çıktı. – Sorma yahu. Sanki adamın resmi nikahlı karısı. – Bu böyle olmaz. Bu karıyı ya biz de sikeriz ya da Necmettin buradan gider. Bu sırada tuttuğumuz özel güvenlik ekipleri bizim eve gelen telefonlardan hareket ederek annemi Beşiktaş’a çağıran adamı bulmayı başarmıştı. Bizi de çağırdı ve adamın ifadesini bize de dinlettiler. Adam annemi Beşiktaş’a nasıl çağırdığını, onu nereden tanıdığını (dergideki pozları anlatıyordu), nereye gittiklerini ve orada annemle neler yaptıklarını en ince ayrıntısına kadar anlattı. Doğrusu öğrendiklerimden benim de yüzüm kızarmıştı. Annemin bu kadar ileri gideceğini hiç düşünmemiştim. Artık anneme yaklaşmaya başlamıştık. Beşiktaş’ta bulunan birkaç görgü tanığı son derece alımlı ve iddialı giyinmiş bir kadının bir taksiye apar topar bindirildiğini anlatmışlardı. Hatta bir tanesi taksinin plakasını yarımda olsa hatırlayabilmişti. Doğrusu güvenlikçiler çok iyi çalışıyordu. Baltayı havaya kaldırdı… O gece annem açısından huzurlu geçti. Necmettin kolları arasında bir kez daha sevişip mutlulukla uyumuşlardı. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra Necmettin bahçede çalışmaya dalmıştı. Annem salonda kahvesini içiyordu. Necmettin etrafta olduğu sürece annem güvendeydi. Diğer iki adam ona dokunamıyorlardı. Zaten ikiside Necmettinle birlikte bahçedeydiler. Annem hayranlıkla Necmettin’in çalışmasını seyrediyordu. O sırada diğer adamlardan birisi Necmettin’le sohbet ediyor diğer adm ise Necmettin’in arkasından elinde bir baltayla sinsice yaklaşıyordu. Adam iyice yaklaştığında baltayı havaya kaldırdı. Koltuğunda oturan annem bir anda yerinden fırladı. Gözlerine inanamıyordu. Adam Necmettin’i öldürmeye niyetlenmişti. Hemen kapıya koştu. Ve bağırdı : – Necmettin dikkat et ! – Arkana bak aşkım !!!! Neler olup bittiğini fark etmemiş olan Necmettin annemin çığlığıyla önce ona baktı. Tam o sırada havada bir karaltı gördü ve o tarafa döndü. Adamın elindeki balta olanca hızıyla Necmettin’in kafasına doğru süzülüyordu. Birden kendisini yana doğru çekti. Balta hızla inmişti. Ama Necmettin’in kafasına gelmemişti. Buna rağmen eline şiddetli bir darbe almış ve eli yarılmıştı. Yerde Necmettin’in iki parmağı duruyordu. – Haaaayyyyııııııırrrr!!!!!! – Necmettin hayırrrr!!! – Olamaz bu. Olamaz Olamaz!!!…… Necmettin afallamıştı. Ama adam sıkı bir tekme atmayı ihmal etmemişti. Adam savrulmuş pozisyonunu kaybetmişti. Bu sırada diğer adam yerdeki bahçe makasını alarak hışımla Necmettin’in arkasına yaklaştı ve makası hızla onun böğrüne soktu. Necmettin bir anda iki büklüm olmuştu. Vücudundan oluk gibi kan fışkırmaya başlamıştı. Sonunda diğer adam baltayı kaldırıp Necmettin’in tam kafasının ortasına darbeyi indirdi ve Necmettin bir kütük gibi olduğu yere yığıldı. Kafatası yarılmış, beyni dışarıya fırlamıştı. Kırmızı bir kan gölünün ortasında cansız bedeni yatıyordu. Annem kapının eşiğinde yığılmış kalmış, inanmaz gözlerle aşığının cesedine bakıyor, bir yandan da ağlıyordu. – Ağlama kaltak. Bu hep senin yüzünden oldu. – Evet ya. Ayarttın arkadaşımızı. O da senin uğruna bizi sattı. Sonu da böyle oldu işte. Adamlar annemin yanına geldiler. Onu kollarından tutup kaldırdılar ve yine götürüp yatağa bağladılar. – Unutma ! Sen bizimsin ve biz ne zaman istersek sen o zaman vereceksin. – Senin yerin burası , yani yatak. Ve ardından yine bir tecavüz başladı. Ama bu kez annem hiçbir şey hissetmiyordu. Sanki Necmettin’le birlikte o da ölmüştü. Ruhu bedeninde değildi sanki. Daha sonra adamlar cesedi ortadan kaldırdılar. Ve eve girdiler. Özel güvenlik ekipleri sonunda taksiyi tespit etmişlerdi. Ardından da Beykoz’da bir yerlerde görüldüğünü öğrenmişlerdi. Kısa bir süre sonra aracın yerini tespit ettiler. Kalabalık ve silahlı bir ekiple o bölgeye ulaştılar ve evi buldular. Kapılar kapalıydı. Sessizce yaklaştılar ve camlardan içeriyi gözlediler. İçeride kimse görünmüyordu. Çünkü adamlar yine annemi sikmekle meşguldüler. Adamın biri annemin altına yatmış ve sikini götüne sokmuş, diğeri ise annemin amına sokmuş sandviç yapıyorlardı. Annemse arada ruhsuz bir şekilde sikilmekteydi. Tam bu sırada “Güümmm!!!!…..” Üstteki adam cansız bir şekilde ve kanlar içinde annemin üstüne yığıldı. Annemin memeleri, vücudu hep kan olmuştu. Alttaki adamı ise kıskıvrak yakalamışlardı. Annemi bağlarından kurtardılar ve yıkayıp giydirdiler. – Gelin hanımefendi. Bizi oğlunuz gönderdi. Sizi evinize götürmeye geldik. – Sağolun. Sağolun. Annem artık kendine gelmeye başlamıştı. Dışarı çıktılar. Annemi arabaya bindirdiler. Yanında bir kadın güvenlikçi vardı. Araba uzaklaşmaya başladığında annem arkasında kalan eve ve bahçede erkeğinin yattığı mezara uzun süre baktı… Gönderen: Leonardo